
Kierkegaard, ünlü eseri Korku ve Titreme‘de İbrahim’in ‘feda‘ hamlesini takip eder ve bu hamlenin yüceliğini bizzat kendi yaşamı ile uygulamaya koyar: Kierkegaard sevdiği kadınla nişanlandığı halde nişanı bozar. Peki düşünür aşkını neden feda eder?
Kierkegaard kendisini, bir nevi Sokrates haline getirmiş ve Kopenhag sokaklarını mesken edinmişti. Babasından kendisine ulaşan laneti ise, belki de cümlelerinin parlaklığına eşlik eden gölgelerle karşılar. Bu gölgeler düşünürün yaşamını hem karartır hem de zenginleştirir. Belki de bu gölgeleri kabul etmesi de bir feda hamlesiydi.
Fakat en önemli feda hamlesini aşk hayatında gerçekleştirir Kierkegaard. Ancak İbrahim’in aksine, bir kadının kalbini kıran Kierkegaard feda hamlesinden sonra hiçbir şey kazanamaz. Yalnızlık dışında!
Okumaya devam et “Kierkegaard’ın aşk hayatı ve fedakarlık”